1948’de Tasarlandı, Raflara Kaldırıldı: Türkiye’nin Geleceği THK-13’te Saklıydı

1948’de Tasarlandı, Raflara Kaldırıldı: Türkiye’nin Geleceği THK-13’te Saklıydı
Reklam
Yayınlama: 24.06.2025
A+
A-

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren bağımsızlık ilkesini sanayileşmeye ve teknolojiye taşıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin yerli ve milli havacılık sanayisini kurmak adına önemli adımlar attı. Bu vizyon doğrultusunda, 1925 yılında Türk Tayyare Cemiyeti (bugünkü Türk Hava Kurumu – THK) kuruldu. Kurumun en önemli hedeflerinden biri uçak üretim tesisleri kurmak ve Türk mühendisler eliyle özgün hava araçları geliştirmekti.

Bu hedefin somut örneklerinden biri ise, bugün çok az kişinin bildiği THK-13 adlı uçak projesidir.

THK-13: Geleceğin Uçağı 1948’de Etimesgut’ta Doğmuştu

1948 yılında Ankara’daki Etimesgut Uçak Fabrikası’nda tasarlanıp geliştirilen THK-13, o dönem için oldukça ileri bir teknoloji olan kuyruksuz planör (tailless glider) konseptine dayanıyordu. Bu sıra dışı tasarım, günümüzde ABD yapımı olan ve radar izini minimuma indiren B-2 Spirit bombardıman uçağını andıran aerodinamik yapısıyla dikkat çekiyordu.

Yerli mühendisler tarafından geliştirilen uçak, aerodinamik açıdan cesur bir tasarıma sahipti. Ancak dönemin teknolojik sınırlamaları, özellikle uçuş kontrol sistemlerinin yetersizliği ve test uçuşlarında yaşanan kazalar, projenin ilerlemesini zorlaştırdı.

Yönetim Krizi ve Siparişlerin Durmasıyla Proje Sonlandı

1949-1950 yıllarında hem Türk Hava Kurumu içindeki yönetim sorunları hem de hükümetin yerli uçak siparişlerini durdurması, THK-13 başta olmak üzere birçok yerli havacılık projesinin rafa kaldırılmasına yol açtı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin kendi uçağını yapma hayalini o yıllarda sekteye uğrattı.

Benzer Tasarım Yıllar Sonra ABD’de Uçtu

İronik olan şu ki, THK-13’ün tasarım özellikleri, yıllar sonra ABD tarafından geliştirilen ve 1989’da ilk uçuşunu yapan B-2 Spirit bombardıman uçağıyla büyük benzerlik gösteriyor. THK-13’ün kuyruksuz yapısı, düşük radar izi hedefleyen geometrisi ve sade gövde tasarımı, bazı havacılık tarihçileri tarafından “zamansız bir proje” olarak nitelendiriliyor.

Vizyon Vardı, Ama Destek Eksikti

Bugün geçmişe dönüp bakıldığında, Türkiye’nin 1940’lı yıllarda sahip olduğu mühendislik kabiliyeti ve teknolojik vizyonun ne kadar ileri olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Ancak ne yazık ki o dönemde bu vizyonu sürdürecek siyasi ve ekonomik destek bulunamadı.

Atatürk’ün hedeflediği yerli havacılık sanayi, uzun yıllar sekteye uğrasa da, son yıllarda tekrar canlanmaya başladı. THK-13 ise, bugün hâlâ “eğer desteklenseydi ne olurdu?” sorusuyla hafızalarda yer alıyor.

 

 

Reklam